Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği’nin “Türkiye’de Katılımcı Demokrasinin Güçlendirilmesi: Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi Projesi Faz II (CEİDİzler) Hibe Programı” kapsamında Engelli Kadın Derneği olarak yürütücülüğünü üstlendiğimiz “Herkes için Güvenli Kent Ankara” projesi Yeryüzü Kalkınma Kooperatifi, Fikir ve Sanat Atölyesi (FISA), İnsanca Yasam ve Demokratik Toplum Derneği (İYADER), 17 Mayıs Derneği, Uluslararası Yaşlılara Saygı Federasyonu (UYSAF) ortaklığında sürüyor. Bu projeyle, Ankara’da toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten kentsel politika ve hizmetlerinin geliştirilmesi için bilgi temelli kamusal farkındalık sağlamayı, sivil toplumun yerel yönetimlerle işbirliğini desteklemeyi ve hak temelli izleme ve savunuculuk kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Böylece Ankara’nın herkes için güvenli bir kent olmasını sağlayabilecek koşulları oluşturmak istiyoruz.

Ayrıntılı bilgi ve proje çıktıları için projemizin websitesini ziyaret edebilirsiniz!


2012-2015 yılları arasında Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı çerçevesinde desteklenerek AKDAM ortaklığıyla yürütülen bu proje Engelli Kadın Derneği’nin engelli kadınlarla doğrudan temasa geçtiği bir projedir. Proje kapsamında; 8 ilde 3 gün süren atölye çalışmaları ile desteklenerek, engelli kadınların engellilik ve toplumsal cinsiyet başta olmak üzere maruz kaldıkları çifte ayrımcılığı tartışarak çözümün bir parçası olmaları hedeflenmiştir. Atölyelere toplamda 160 engelli kadın katılmıştır. Atölye sonrasında katılımcılar, içeriğini kendilerinin belirlediği ve deneyimlerini yereldeki diğer kadınlarla paylaştıkları bir “Yerel Etkinlik”  gerçekleştirmiştir.

Engelli Kadın Derneği, bir yandan engelli kadınlarla etkinlikleri sürdürürken diğer yandan da kadın örgütleriyle iletişimini güçlendirmeye ve deneyim paylaşarak birlikte üretmeye gayret etmektedir. Bu iki kadın grubu, ilk kez Engelli Kadın Çalışma Kampı’nda 25-28 Ekim 2013’te bir araya gelmiştir. Antalya’da düzenlenen bu kampta, kadın örgütlenmesinin önemine ve Türkiye’de engelli kadın örgütlenmesinin mevcut durumuna dikkat çekilmiştir. Katılımcıların kadın örgütlenmesi ile ilişkilenme durumu ve kamu politikalarına etki edebilme alanları tartışmaya açılmıştır. Kampın sonucunda; engelli kadın örgütlenmesinin sorunlarını tartışmaya açtığımız kadın örgütleri ve ağları ile dayanışma ve işbirliği gelişmiş, engelli kadın örgütlenmesinin görünürlüğü artmıştır. Buradan hareketle daha örgütlü bir mücadele verebilmek isteğiyle “Türkiye’de Engelli Kadın Örgütlenmesi Yol Haritası” hazırlanarak kamuoyuyla paylaşılmıştır. 

Projenin kapsamında, engelli kadınların toplumsal yaşam içerisinde karşılaştıkları sorulara cevaplarımızı içeren “Sıkça Sorulan Sorular” kitapçığı hazırlanarak kamuoyu ile paylaşılmıştır. 

Projenin son aşamasında “2013-2014 yıllarında Türkiye’de Engelli Kadına Yönelik Şiddet” izleme çalışması sonrasında yayınlanan rapor Türkiye’de bir ilktir. Bu raporun referansıyla BM Engelli Hakları Komitesine Türkiye’de engelli kadınların yaşadığı şiddetle ilgili gönderdiğimiz yorum komite tarafından kabul edilmiştir. Raporun diğer bir sonucu da “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı” için KSGM ile yapılan çalışmadır. Bu çalışmayla eylem planı engelli kadın perspektifiyle yeniden ele alınarak, engelli kadınlara yönelik şiddetle mücadele konusunda önerilerde bulunulmuştur.


Engelli Kadın Derneği olarak kurumsal süreklilik ve yetkinlik anlamında kapasitemizi geliştirmek amacıyla Sivil Düşün AB Programı tarafından desteklenen Eğitici Eğitimi Projesi hayata geçirilmiştir. 31 Ocak – 2 Şubat 2014 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilen çalışmada ortopedik veya görme engelli olan ve engelli olmayan kadın katılımcılar toplumsal cinsiyet ve engelli hakları alanlarında eğitici eğitimi almışlardır. Bu 3 günlük programa, böyle bir eğitim talebiyle bizi harekete geçiren genç, örgütlülük anlamında deneyimli, öğrendiklerini gelecekte derneğimizin yürüteceği çalışmalarda uygulayabilecek ve kadın hareketiyle ilişkide olmak isteyen kadın üyelerimiz katılmışlardır.

Bugüne kadar yaptığımız alan çalışmalarından bu tür eğitimlerin beraberinde alan deneyiminin ne kadar önemli ve vazgeçilmez bir unsur olduğunu öğrendik. Bu nedenle, eğitim alan kadınların, aynı dönemde Sabancı Vakfı tarafından desteklenen “Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları” projemizde Trabzon, Bursa ve Gaziantep illerinde engelli kadınlara yönelik gerçekleştirdiğimiz toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve engelli hakları konulu atölye çalışmalarını gözlemleyerek kolaylaştırıcılığı deneyimlemelerini amaçladık. Bu şekilde hem teorik hem de pratik eğitimi tamamlayan dernek üyesi kadın arkadaşlarımızın gelecek dönem içinde hayata geçirmeyi planladığımız projelerde deneyimli arkadaşlarla birlikte ekipler oluşturarak görev almaları hedeflenmiştir.


Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında desteklenen “Kadın Örgütlerinin Engelli Kadınlarla İlgili Farkındalıklarının Arttırılması Projesi” Engelli Kadın Derneği ortaklığıyla Kadın Dayanışma Vakfı tarafından Çankırı, Eskişehir, Kırıkkale, Nevşehir ve Ankara’da uygulanmıştır. Kadınlara, gençlere ve engellilere eşit fırsatların sunulmasını ve topluma aktif katılımlarını destekleyen ortamların geliştirilmesine katkıda bulunulmasını amaçlayan Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı ile Nisan 2011- 2012 tarihlerinde uygulanan projede,

  • Kadın örgütlerinin engelli kadınlarla ilgili farkındalıklarının arıttırılması ve engelliliğe yönelik hak temelli bir yaklaşım geliştirmeleri,
  • Engelli kadınların güçlenmelerini sağlanması,
  • Engelli kadınların kadın örgütlerinde yer almalarının önünün açılması,
  • Engelli örgütlerinde engelli kadınların güçlenmesine destek verilmesi,
  • Kadın örgütlerinin gruplarının kendi yerellerinde engelli kadınlarla birlikte ve engelli kadınlara dair etkinlikler düzenlemeleri,
  • Yerel yönetimlerde konuya ilişkin duyarlılık ve farkındalık yaratılması,
  • Yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin taşra teşkilatlarının engelli kadınlara yönelik politikalar oluşturmak yönünde teşvik edilmesini sağlanması amaçlanmıştır.

Bu proje sayesinde engellilik Türkiye’de ilk kez kadın örgütlerinin gündemine alınmıştır.


Bir masanın masanın etrafında oturan ve ellerindeki kağıtlar üzerine çalışan, bazıları görünür bir şekilde engelli beş kadın. Arkalarında "Kadın Örgütlerinin Engelli Kadınlarla İlgili Farkındalıklarının Arttırılması Projesi" başlığıyla bir roll-up bulunuyor.

Avrupa Birliği Sivil Toplum Destek Programı (CSSP-III) tarafından desteklenen ve Avrupa Bağımsız Yaşam Ağı (European Network on Independent Living – ENIL) ve Engelli Kadın Derneği tarafından hayata geçirilen “Engellilerin Bağımsız Yaşamı ve Toplumsal Katılımı için Kilit Bir Araç Olarak Kişisel Asistanlık” (PAKT) projesinin ilk yuvarlak masa toplantılarını Türkiye’de hak temelli çalışan engelli örgütlerinin temsilcileri ve Avrupa Bağımsız Yaşam Ağı’nı temsilen aramıza katılan Kamil Goungor ve Klaudija Poropat’ın katkıları ile 25-27 Şubat 2022 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirdik!

İki gün boyunca bağımsız yaşam ve kişisel asistanlığa dair tartışmalar yürüttüğümüz, bu hakların Türkiye’de uygulanmasının sağlayacağı faydaları ve bunların önündeki engelleri konuştuğumuz; aynı zamanda kişisel asistanlık sisteminin uygulanmasına dair esasları Yunanistan ve Slovenya örnekleri üzerinden öğrenme fırsatı bulduğumuz dolu dolu bir hafta sonu geçirdik. Bu kazanımların devamında ise yuvarlak masa toplantımıza katılan aktivistlerle Türkiye’de kişisel asistanlık sisteminin hayata geçirilmesinde kullanılacak bir politika belgesi hazırlamak için çalışmalarımıza başladık.


AB desteği ve Avrupa Bağımsız Yaşam Ağı (European Network on Independent Living – ENIL) ortaklığıyla, Türkiye’de yaşayan engellilerin bağımsız yaşam ve kişisel asistanlık konularında bilgilendirilmesi ve bu alandaki savunuculuklarının güçlendirilmesi yoluyla kişisel asistanlık sisteminin Türkiye’de gelişiminin desteklenmesi amacıyla başlattığımız “Personal Assistance as a Key Tool for Independent Living and Social Inclusion of Persons with Disabilities in Turkey (PAKT)” projemiz Nisan 2021-Haziran 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

Projemizde, uluslararası webinarlar, engelliler, engelli örgütü temsilcileri, engellilerle çalışan uzmanlar ve yerel yönetimlerle yüz yüze ve çevrimiçi olarak gerçekleştirilen yuvarlak masa toplantıları, bağımsız yaşam ve kişisel asistanlık sistemine dair araştırma raporu, kişisel asistanlığı tanıtıcı materyaller ve savunuculuğun arttırılması için oluşturulan “Akran Destek Forumu” gibi faaliyetler planlanmıştır. Projemizin tanıtımı İngilizce ve Türkçe olarak aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz (Türkçe sunum 12. dakikada başlamaktadır). Dilerseniz proje koordinatörümüz Uzm. Psk. Bahar Yavuz’un konuşma metnini buradan indirebilirsiniz.


  • Engelli kadınların mevcut durum ve problemlerini irdeleyerek, onların; evrensel insan hakları, adalet ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik varlıklarını geliştirecek teorik ve pratik çözümler üretmek.
  • Engelli kadınların hak arama mekanizmalarına erişimlerinin yaşama geçmesi için çalışmak ve her türlü ayrımcılıkla mücadele etmek.
  • Kadınlar arası diyalog, iletişim, dayanışmayı sağlamak, toplumun her kesiminden engelli ve engelsiz kadınlarla ‘onurlu bir yaşam’ ortak paydasında bir araya gelip çeşitli faaliyetler yapmak.
  • Engelli kadınların, sosyal ve ekonomik alanda fırsat eşitliği ilkesi gözetilerek gelişmeleri ile  bu alandaki faaliyetlere katılımlarını arttırmak için çalışmak.
  • Engelli kadınların başta eğitim, istihdam ve sağlık gibi temel insan haklarına uygun yaşam sürdürebilmeleri amacıyla sorun tespitleri ve çözüm önerileri üretmelerine katkıda bulunmak. 
  • Engelli kadınların güçlü yanları ve sorunları hakkında toplumda farkındalık uyandırmak ve bu amaçla etkinlikler düzenlemek.

Feminist Bakış Açısı: Engelli Kadın Derneği örgütlenmesinde feminist ilke, değer ve yöntemleri esas alır.

Anti Hiyerarşik Örgütlenme:  Engelli Kadın Derneği, kişiler arasında görev ve yetkilere dayanan alt- üst ilişki sınıflandırmasına karşı çıkar. Üstlenilen görev ve sahip olunan yetki kimseye ayrıcalık sağlamamakla birlikte, başlı başına bir temsil gücü de tanımaz. 

Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik:  Hesap verebilirlik, karar alan ve uygulayanların yetkilerini kullanmalarından ve gerçekleştirilen faaliyetlerden sorumlu tutulabilmelerini sağlamaktadır. Bu sayede, örgüt içinde karar alma ve uygulama yetkilerini kullanan kişiler, kararlardan etkilenenlere hesap verebilecektir. Örgüt içinde hesap verebilirliğin etkin olarak işletilebilmesi, şeffaflığın sağlanmasını zorunlu kılmaktadır. Şeffaflık ise; bilgi aktarımı ile birlikte katılım ve çoğulculuk ilkelerinin tam ve etkin olarak işleyebilmesinin ön koşuludur. Örgüt içinde, bilgiye sahip kişiler sorulmaya yer bırakmaksızın sistematik olarak bilgiyi paylaşmalıdır. 

Katılımcılık: Katılım demokratik örgütlenme anlayışının dayanak noktalarından biridir. Bu doğrultuda, katılım ilkesinin özünde bulunan, düşünme ve ifade özgürlüğü; örgütün karar alma sürecinin sağlıklı yürümesini sağlamaktadır. Örgüt tarafından benimsenen, engelli kadın ve kız çocuklarının toplumsal yaşama ve karar alma süreçlerine tam ve etkin katılımının sağlanması, misyonu öncelikle örgüt içinde işlerlik kazanmaktadır. Bu sayede, politika oluşturma aşamasından, karar alma ve gerçekleştirme aşamasına kadar her süreçte katılımın sağlanması ile örgüt içindeki fikirlere ve beklentilere de vakıf olunacaktır. 

Çoğulculuk: Demokratik anlayışın vazgeçilmez bir ön koşulu olarak kabul edilen çoğulculuk, örgüt yapılanmasını bireysellikten çıkarıp ortak çözümler noktasında bütün üyelere hitap ettiğinden, tarafımızca benimsenen önemli bir ilkedir. Örgüt tarafından kabul edilen bu ilke doğrultusunda, alınan kararlar, çoğunluğun tercih ve isteklerinden farklı olarak, çoğunluk yanında azınlıkta kalan fikirlere de değer veren bir sistem olduğundan; üyelerin yönetimde eşit söz hakkına sahip olmasını sağlamaktadır. Bütün bunların yanı sıra, demokratik bakış açısının bir yansıması olarak katılımın yüksek olması da çoğulculuk anlayışının bir sonucudur. Bu ilkeden hareketle, örgüt tarafından alınan kararların, bütün farklı düşünceleri kapsayacak çoğulcu bir anlayışla alınması esastır. 

Örgüt içinde benimsenen ilke ve değerler, gerek örgütün sürdürebilirliği gerekse de politika oluşturma ve uygulama süreçlerinin sağlıklı yürümesini sağlayan temel unsurlardır. Bu nedenle, yukarıda belirtilen örgütün temel ilkelerinin genişletilmesi Engelli Kadın Derneği’nin önemli hedeflerindendir. 

Türkiye’de engelliliğe dayalı ayrımcılıkla mücadele etmek amacıyla kurulmuş ve çalışmakta olan pek çok engelli örgütü bulunmaktadır. Ne var ki, karma örgütlenme niteliği taşıyan bu yapılar içerisinde engelli kadınların hem engelli hem de kadın olmaktan kaynaklanan  sorunlarının öncelikli olarak görünürlüğünün sağlanması ve  çözümler üretilebilecek  özel alanlar yaratılması hedeflenen düzeyde olamamıştır.  

Engelliliğin yanı sıra kadın olmanın getirdiği ayrımcı tutumların ve kalıplaşmış yargıların baskısı altında olan engelli kadınlar üzerinde toplumsal cinsiyet dayatmaları sonucu doğan cinsiyet eşitsizliği daha ağır bir etki yaratmaktadır. Örneğin engelli kız çocukları  çoğunlukla eve kapatılmakta, eğitim çağına geldiğinde ya hiç eğitim alamamakta ya da asgari bir seviyede sözgelimi sadece ilk öğreniminin ardından tekrar kapatıldığı eve geri dönmektedir. Engelli kadınların temel hak ve özgürlükleri çoğu zaman ihlal edilmektedir. Özellikle zihinsel engelli kadınlar, yaşama hakkı, işkence ve zalimane davranışlara maruz bırakılmama hakkı olmak üzere eğitim,  istihdam, sağlık gibi en temel insan haklarından yeterince yararlanamamaktadırlar. 

İnsan haklarına saygı göstermek, onları korumak ve yerine getirmek, insan hakları ile ilgili uluslararası sözleşmelere taraf olan devletlerin öncelikli ve zorunlu yükümlülükleri  arasındadır. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 6. Maddesi engelli kadınlara dair özel bir düzenleme içermektedir. Bu sözleşmenin ardından ülkemizde engelli kadınlarla ilgili çalışmalar hız kazanmışsa da  hala engelli kadınlarla ilgili çok fazla yanlış inanış ve kalıplaşmış yargı bulunmaktadır. Sözgelimi,  engelli kadınlar kendi kendilerine yetemeyen, başkalarına fazlasıyla muhtaç, çocuklar gibi naif,  acınması gereken, evden çıkmamaları tercih edilen, çalışmaması gereken, aile kuramayan, iyi ebeveyn olamayan, aseksüel bireyler olarak algılanmaktadır. 

Engelli Kadın Derneği (ENG-KAD) bu sorunlarla mücadele etmeyi hedefleyen bir grup kadının bir araya gelerek feminizm ve engelli bireyler için onurlu bir yaşam ortak paydasında buluşmasıyla Eylül 2011 ‘de Ankara’da kurulmuştur.


Yakınlaştır / Uzaklaştır